14 Kasım 2014 Cuma

Hayata Karşı İlk Duruş..

Tamda 7.ayını doldurduğun 04.03.2014 günü salondaki koltuğun üzerinde büyük bir hevesle bir kaç saniyeliğinede olsa kendi ayaklarının üzerinde durdun küçükadamım.İşte o an artık hayatın sana bahşedeceği iyiliklere,kötülüklere,mutluluklara,zorluklara,inişlere,çıkışlara karşı göğsünü gere gere önce küçük adımlarla sonrasında da koşar adımlarla ve tabiki hayırlısıyla geçecek günlerin kapısını araladın.Karakterindeki azmin,istikrarın hep sürsün dilerim canım oğlum.
Babanla bu anı yaşadığımızdaki heyecanımız ve ölümsüzleştirebilmekteki çabamız ise başlı başına bir maceraydı :)
 



Yürüteçi evin içine sokmak aklımın ucundan dahi geçmedi çünkü okuduklarım ve uzman bilgileri bunun faydasından çok zararını görebileceğimiz yönündeydi ki şuan için bile rahatlıkla söyleyebilirim iyi ki kullanmamışız.Belki onu kullanmak senin etrafı bize bağlı kalmadan daha erken keşif etmeni ve ayaklarının ucunda hızla hareket ediyor oluşunla daha büyük heyecanlar duymanı sağlayacaktı ama amaları daha çoktu..ve sen 11 aylıkken kimseye ihtiyaç duymadan yürüyebiliyordun dosttuumm :)
 
İyi ki varsın,iyi ki bizim oğlumuzsun..


27 Şubat 2014 Perşembe

Tatlı Telaşımız,Hummalı Çalışmalarımız :)

31.10.2012 tarihinde senin içimde varoluş haberini aldıktan sonra yaşadığım heyecan,telaş ve panikle neyi nereye koyacağımı bilemedim.Herşey mükemmel olmalıydı oğlum,tabi ki bu mükemmellik imkanlarımızın en mükemmeli :)

Öncelikle evi 2011 yılında aldığımızda bulunduğun odayı ileride senin odan yapma kararını daha o günden vermiştik biz.İleride çocuğumuz olduğunda bu oda onun odası demiştik ve süreç başlayana kadar orası benim ütü ve çamaşır odamdı :) Nitekim hamileliğimin 6. ayına girdiğimizde senin odan için baban kendi emeğinin geçmesini arzu etti ve nasıl,ne renk derken bir pazar günü kendimizi boya malzemelerini almış badanaya başlamış halde bulduk.Herşeye sebep aslında içiiçimize sığmayan heyecanımızdandı :) Badana için hazırlıklara başladığı an itibariyle baban ''sen bu odaya girme'' diyip bana defalarca ihtar versede ( boya kokusunun beni ve karnımdaki oğluşu etkilemesin diye ) dayanamayıp kapı kenar köşesinden sık sık onu izledim.
14 Nisan 2013 Marifetli babamız odanın badanası için kolları-paçaları sıvadı

Odanın renkleri tam da istediğimiz gibi olmuştu.Karşılıklı iki duvarı gün sarısı ,bir duvarı bebek mavisi ve diğer duvarı su yeşiliydi ( antibakteriyel-kokusuz-yarı mat boya ).Havuç Mobilyadan seçtiğimiz beyaz renkli çiftlik hayvanları temalı bebek odası mobilyalarımız için duvarlarımız hazırdı.Mobilya takımını seçerken en önemli husus oğluşu 40'ından sonra kendi yatağında yalnız yatırmaya başlayacağım için konforlu ve ileriye dönük kullanışlı olmalıydı yani büyüyebilen karyola.


3 renkli Badana sonrası Ege'nin Odasının eşyasız hali..
Süper baba iş başında :)
                            
4 Mayıs 2013 - Sipariş verdiğimiz oda takımımız nihayet geldi ve kuruldu :)


İçim içime sığmıyor her gece oğluşum için daha ne yapabilirim diye hayallere dalarken, aklıma düşen şirin düşlerle,yüzümde beliren gülümsemeyle dalardım uykulara,sen dolu tatlı rüyalara kuzucuğum..


Ege'nin odasının dünyaya gelmeden 1 ay önceki son hali :)
Çok şükür ki herşey en az istediğim kadar güzel oldu.Biricik anneciğimin diktiği yatak takımı,tül ve fon perde,ikea'dan alınan cibinlik tül,balonlu dönence..mobilyacıya yaptırılan sürgü kapaklı,beyaz,iç planını kendim çizdiğim gömme giysi dolabı,gelen misafirlerin kalması için daha önceden almış olduğumuz 2 kişilik açılır kahve tonlarında kanepe ( odaya renkleri uymayacak diye çok telaşlanıp kılıfını değiştirme planları yaptığım fakat anneciğimin hesaplı ve düşünceli fikriyle bir anda odanın uyumlu bir parçası haline gelen kanepe,şimdi ise oğluşumun odasında oyun oynarken,alt açarken sıklıkla kullandığımız obje ) ,2 adet odanın renk tonlarında eğitici ve öğretici hikaye-oyun kitaplarımız için mobilyacıya yaptırdığım raf,1 adet beyaz krem-şampuan-telsiz-ısı göstergeli saat-resim çerçevesi-temazsız ateş ölçer gibi kolay ulaşılabilir ama emniyetli yerde duracak objeler için modeli tchibodan kopyalanan ;) zikzak raf,oda takımımızın şifonyeri üzerine ise yan yatış ve eğimli yatış sağlayan boğulma önleyici olarak aldığım sünger yatağımızın üzerine çift taraflı alt açma örtüsü ile bize yaklaşık 4 ay mükemmel alt değişim alanı sağladık.Yine ikeadan aldığım 2'li paketlerde renkli 2 takım resim çerçevesi ( mavi ve yeşil ) içine odaya ahenk kazandıracak babamızla üzerinde çalışıp karar verdiğimiz hayvan resimleriyle renk kattık ve odamız artık tek kelimeyle Ege için hazırdı.
Aile büyüklerimizin maddi-manevi katkılarıyla bana göre biz senin tahtını t'sini yapmıştık annecim.Allah hayırlısıyla-sağlıkla-huzurla-mutlulukla-başarıyla bahtınıda sana yaşatmayı ve bizede buna şahit olmayı nasip eder inşallah..






20 Şubat 2014 Perşembe

Diş Buğdayı Partimiz

Sessiz sakin çıkan ve kalın cam bardakla su içirme çabalarımızla çıktığını anlayabildiğimiz miniminnacık dişlerimizin şerefine yapılan diş buğdayı partimiz bir şahaneydi.Öncelikle tüm hazırlıklarda en az benim kadar titizlik ve hassasiyetle emek harcayarak yeteneğiyle mükemmel lezzetler ( pastamız,fırça ve diş figürlü kurabiyelerimiz,diş figür kaplamalı cupcakelerimiz ) ve işler sunan biricik teyzemiz Müge Berber 'e - Süslü Sanat ,
bizi anneannemize getiren ve kaprisli annenin bütün isteklerine ses çıkartmadan yardımcı olan biricik ve sevecen babamız Yusuf Kayaalp 'e,her bir hazırlıkta yine el emekleriyle
bize yardımcı olan,off demeden bize evini açan ve dolu dolu misafir ağırlayan bitanecik anneannemim Aynur Berber 'e ,fikirleriyle ve dadılığıyla bize destek veren biricik dedemiz Memduh Berber 'e ve tabiki bizi o gün yanımızda olup yalnız bırakmayan Ereke,Bayraktar,Kalkan,Güç,Biçer ailelerine ve mesafeler ve dar zamanlar sebebiyle yanımızda olamayan tüm Kayaalp ailesine teşekkürlerimizi bir borç biliriz..

İnternette yapılan araştırmalar,süsleme ve hazırlıklar için firmalardan alınan birim bazında fiyat tekliflerinden sonra elden kes-yapıştır-tasarla tarzı yetenekler geldiği için ailece ekip çalışmasıyla bunu halledebileceğimize inandık ve sonuç olarakta sanırım başardık :) 
Biricik eşim yani evimizin babası pc'de fikirlerimle müthiş bir tasarım örneği yarattı.
A3 formatında yapışkanlı kağıda peçetelik,diş buğdayı bardakları ve yemeklere batırılacak çöp kürdanlar için sticker bastırttı.(biz tek tek yuvarlak olarak kestik)

Mavi-Beyaz çizgili fon üzerine diş şekli ve içine ''DİKKAT EGE ARTIK ISIRABİLİR '' cümlesinin harf karakterlerini duvar flaması yapılabilmesi için kartona bastırttı.Kapı girişi için ise yine A3 ebatında 
poster bastırdı.Tasarımlar biricik eşimden yani maliyetsiz,baskılar ise toplam 20 TL maliyetindeydi.(teklif olarak organizasyon firmalarından gelen fiyatların yanında komik bir rakam oldu bu tabiki)
Tüm bu emek ve hazırlıkların sonunda ortaya bu şahane görüntüler çıktı.
Biricik oğlum ise kendine uzatılan meslek temsillerini ifade eden tepsiden tükenmez kalemi bir solukta eline aldı.Bu durumun açıklaması aile büyükleri tarafından oğlumuz ''yazar olacak'' şeklindeydi :) İsterimki oğlum ailene,vatana ve tüm insanlığa hayırlı bir evlat ol,iyiyi-kötüyü ayırt et,haksızlıklara maruz kalma,kararlarının arkasında ol,sağlıklı ol ve sen ol..


4 Şubat 2014 Salı

Dünyama Hoşgeldin Oğlum 04.07.2013

04.07.2013 Dünyama hoşgeldin canım,oğlum,Egecim..Oldukça heyecanlı,hevesli ve tatlı paniklerle dolu bir sürecin sonunda sana kavuşmak benim için hayatım boyunca edinebileceğim mutluluklardan bile öteydi.Senin doğum şeklin için hayal ettiğim,gönlümden geçen adı üzerinde normal doğumdu.İstiyordum ki her şey normal olsun,oğlum sağlıkla doğsun ve sağlığı hep iyi olsun ( tıpkı her anne gibi ).Bunun için kendimi hem psikolojik hemde fiziksel (her gün düzenli 3 km yürüyüş,500ml günlük süt,2-3 medine hurması v.b) anlamda çok hazırlamıştım.Çevremde bu tercihimden dolayı yaşayacağım zorlukları anlatanlara aslında kulaklarımı daha en başından tıkamıştım bile (doğum doktorum dahil).Fakat senin iri oluşunla doktorumuz normal doğumun mümkün olamayacağına 39hafta + 4günlükken beni ağlatarak ikna etmesi ile seni epidural sezeryan ile dünyaya getirme kararını vermek zorunda kaldım.
03.07.2013'ü doğacağın sabaha bağlayan gece bana bitmek bilmedi.Seni ertesi gün kucağıma alacağım hayali,heyecanı beni uyutmadı ve o kadar mutluydum ki içimde kendim için 1 gram korku endişe taşımadım canım oğlum.Kendimi hazırladım,tüm psikolojim sana sağlıkla sahip olacağıma kilitlenmişti.Ameliyathaneye giderken beni merak eden başta baban ( ki baban ben seni doğuracakken o tüm heyecanıyla 9 doğuruyordu ve ben bunun çok farkındaydım),anneannen,deden,teyzen,halaların,babaannen,deden,amcan,Esra teyzen,Hasan amcan,Armağan amcan ve yanımızda bedenen olamayıp ruhen olan tüm yakınlarımıza el salladım ve içimden dedim ki ''merak etmeyin oğlumla geri geliyoruz az sonra'' :) 
Herşey çok yolunda gitti çok şükür.Belimden yapılan iğne ile sinire ulaşmak çok kısa sürdü.Anestezi uzmanımız önüme perdeyi gerdikten bir kaç dakika sonra ''Merve bacaklarını hissediyor musun?'' diye sorduğunda cevabım ''evet'' oldu aslında hissettiğim üzerimde gezen minik karınca gezintileriydi :) oysa işlem çoktan başlamış ve neredeyse seni oksijene kavuşturmalarına birkaç dakika kalmış bile.(bunu konuşmaları takip eden 2-3 dakika içinde senin sesini duyduğumda anladım canım oğlum) .O ses işte o ses senin erkeksi nağmelerle sert sert çıkan ağlama sesin halen kulaklarımda çınlayan o ses benim dünyama bizim dünyamıza hoş gelişindi bebeğim..